Relate İndir, İyi Hissetme Yolculuğuna Hemen Başla!

Stendhal (Floransa) Sendromu: Sanat Neden İnsanları Ağlatır?

Stendhal (Floransa) Sendromu: Sanat Neden İnsanları Ağlatır?

17/4/2024
Yazan:
Ece Karya Özkan
Düzenleyen:
Psikolog Rengim Lal
Stendhal (Floransa) Sendromu: Sanat Neden İnsanları Ağlatır?

Sanatın ne olduğu sorusu sanatçılar ve sanat tarihçileri tarafından uzun yıllardır tartışılıyor. Kimi için sanat, toplumda farkındalık uyandırmak ve insanları harekete geçirmek adına yapılırken kimisi için güzelliği takdir etmek ve güzel bir şey yaratabilmek adına yapılıyor. Öte yandan, sanat insanların iç dünyalarında bir şeyleri harekete geçirmek, onlara bir duygu hissettirmek için de yapılabiliyor. Gerçekten de genellikle bir sanat eserine bakarken onu beğenmekle kalmıyor; öfkeden heyecana, üzüntüden şaşkınlığa birçok farklı şeyi hissedebiliyoruz. Mesela Vasili Pukirev’in The Unequal Marriage (1862) adlı tablosunun ilk bakışta bizi hüzünlendirmesi, sonrasında da içimizi öfke ile doldurması oldukça insani değil midir? Bir film izlerken ya da bir kitap okurken de benzer bir deneyim yaşıyor, karakterle beraber bazen ağlıyor, bazen gülüyoruz. Farklı sanat eserlerinin duygu dünyamız üzerinde önemli etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Peki ya sanat eserlerinin tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyacak kadar şiddetli mental ve fiziksel belirtilere sebep olması mümkün mü? Stendhal (Floransa) sendromunun örneklerine baktığımız zaman mümkün gibi görünüyor! Peki ya nasıl oluyor? Stendhal sendromu nedir? Neden Floransa ile ilişkilendiriliyor? Bu duruma ne sebep oluyor ve sendrom kendini hangi belirtilerle gösteriyor? Gelin biraz da bunları inceleyelim.

Stendhal sendromu nedir?

Stendhal ya da Floransa sendromu, insanların sanat eserlerine baktıktan, sergi gezdikten ya da görkemli mimari eserlerle karşılaştıktan sonra yaşayabildikleri, yüksek tansiyondan bayılmaya kadar uzanabilen birçok farklı fiziksel semptomun eşlik ettiği psikosomatik bir sendromdur. Halüsinasyon görmek ya da dissosiyasyon yaşamak gibi psikolojik birçok semptoma da sebep olabilir. Sendromun üzerine kapsamlı bir literatür bulunmasına karşın bu tanı henüz DSM’de (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) yer almamaktadır. 

Bu duruma maruz kalanların çoğunlukla 26 ila 40 yaş arasında yer alan bekar yetişkinler olduğu görülmektedir. Vakaların çoğunlukla Avrupa’dan bildirilmesi de konuma bağlı olarak değişkenlik gösterebildiği düşündürmektedir. Avrupa’da yer alan bu şehirler arasında Floransa, Roma, Atina ve Paris sıklıkla gösterilse de Tokyo’yu da Stendhal sendromu vakalarının rastlandığı bir diğer yer olarak gösterebiliriz. Sanat tarihindeki önemli yerleri ve estetik açıdan zengin atmosferleri ile Stendhal sendromunun bu şehirlerde sıklıkla gözlenmesinin şaşırtıcı olmadığını söyleyebiliriz.

Neden Floransa ile ilişkilendiriliyor?

Stendhal (Floransa) sendromu, ismini ünlü Fransız yazar Marie-Henri Beyle’ın (yani, Stendhal’in) İtalya’ya yaptığı bir gezi sırasında yazdıklarından almıştır. Floransa’da yer alan Santa Croce Bazilikası’nı ziyaret ettikten sonra hissettiklerini “Bir tür ekstazik bir coşku içindeydim… Her şey ruhuma o kadar canlı geliyordu ki. Ah, keşke unutabilseydim. Kalbimde Berlin'de 'sinir' dedikleri türden bir çarpıntı vardı. Sanki hayat benden çekilmişti. Düşme korkusuyla yürüyordum.” diyerek ifade eden Stendhal, bu konuda yalnız değildi. İtalyan bir psikiyatrist olan Graziella Magherini, Rönesans sanatının merkezi olarak bilinen Floransa’da bir hastanede çalıştığı günlerde karşılaştığı onlarca vakayı anlamlandırmaya çalışırken Stendhal’in bu cümleleri ile karşılaşmış ve bu sendroma adını vermiştir. Öyle ki, Floransa’da günde birçok insan bir sergiyi ya da bazilikayı incelerken bayılma, halüsinasyon görme, terleme, tansiyonda yükselme ya da yere düşme hikayesiyle hastaneye başvuruyordu. The Telegraph’ın yayınladığı bir habere göre, Floransa Santa Maria Nuova Hastanesi’nin çalışanları Davut heykelini gördükten ya da Rönesans döneminin en ünlü eserlerini sergileyen Uffizi Sanat Müzesi’ni gezdikten sonra baş dönmesi ya da denge kaybı yaşayan turistlere tıbbi müdahale uygulamaya alışmıştı. Stendhal (Floransa) sendromunun psikolojik tanımının yapılmasına dair çalışmaların 2018 yılında Uffizi’deki bir turistin Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” eserine bakarken kalp krizi geçirmesi sonucu farklı bir ivme kazandığını söyleyebiliriz. 

Stendhal sendromuna neler sebep olur?

Görkemli bir güzelliğe sahip olmalarının dışında Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” tablosunun ya da Michelangelo’nun “Davut” heykelinin insanları büyüleyip zihinlerini karıştıran ya da bayılıp yere düşmelerine sebep olan mistik bir sihri yok. Ancak sahip oldukları güzellikle karşılaşmak zihnimiz ve bedenimizde kuvvetli bir etkiye sahip olabiliyor. Öte yandan, 2020 yılında yapılan bir araştırma, seyahat etmenin getirdiği stresin ve kişinin bu tarz güzelliklerden etkilenmeye daha açık bir karaktere sahip olmasının da Stendhal sendromunun risk faktörlerinden olduğunu belirtiyor. Bu noktada seyahat etmenin keyifli olduğu kadar stresli bir aktivite de olabildiğini ve planladığımız her yeri gezmeye çalışırken temel ihtiyaçlarımızı ihmal edebildiğimizi söylemek de önemli oluyor. (Seyahat planlama noktasında kafanın rahat etmesi adına sana blogumuzun sonunda harika bir önerimiz var!) Daha önce hiç gitmediğimiz, kimseyi tanımadığımız ve dilini bile bilmediğimiz bir yerde olmak gündelik hayatta sahip olamayacağımız türden keşiflere ve heyecanlara olanak sağlasa da stresli hissetmemize de yol açabiliyor. Öte yandan; jet lag yaşamak, uykusuz kalmak, öğün atlamak, susuz kalmak ve güneşe çok fazla maruz kalmak da seyahat esnasında deneyimlediğimiz ve bizi hem mental hem de fiziksel açıdan yoran diğer yaygın risk faktörlerinden. Bunlardan ötürü güçsüz düştüğümüz bir anda her tarafımız bakmaktan kendimizi alamayacağımız güzellikte eserlerle doluysa Stendhal (Floransa) sendromu yaşamamız olası bir hale gelebiliyor.

Stendhal sendromunun belirtileri nelerdir?

Stendhal sendromu psikosomatik bir tecrübe olduğu için hem psikolojik hem de fiziksel semptomlara neden olabiliyor. Tabii ki “güzellik” dediğimiz şey göreceli olduğu için ve hem stresi hem de hayranlığı nasıl deneyimlediğimiz parmak izimiz kadar bize özel olduğu için bu semptomlar da her birimiz için farklı olabiliyor. Yine de daha iyi anlaşılması ve yardımcı olması adına bu semptomlardan birkaçını listeledik:

  • Anksiyete (kaygı)
  • Bilinç kaybı
  • Panik atak
  • Kalp atışının hızlanması
  • Nefes darlığı
  • Alışılmadık düzeyde terlemek
  • Göğüs ağrısı
  • Bayılmak
  • Baş dönmesi
  • Halüsinasyon
  • Mide bulantısı 

Stendhal Sendromu Tedavisi

Keyifli olmasını planladığımız bir sanat gezisi esnasında kendimizi bu belirtileri deneyimlerken bulmak kafa karıştırıcı bir durum olsa da Stendhal sendromunun geçici ve çoğunlukla tedavi gerektirmeyen bir deneyim olduğu biliniyor. Yukarıda sıraladığımız belirtileri hissetmeye başladığımız anlarda bir ara vererek bizi büyüleyen eserlerden bir süre uzaklaşmak, nefes egzersizlerinden ya da rahatlatıcı meditasyon tekniklerinden faydalanmak içinde bulunduğumuz durumun yoğunlaşmasını önleyebilir. Öte yandan, eğer bu durum sık sık yaşadığımız ve “Ya yine mide bulantısından ya da baş dönmesinden bu tatilin tadını çıkaramazsam?” gibi kaygılara düştüğümüz bir hal alırsa bir mental sağlık uzmanından destek almak iyi bir fikir olabilir. Böylece bu semptomların Stendhal sendromu dışında anksiyete bozukluğu gibi bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlayabilir, bir uzmanın yönlendirmesi ile ilaç tedavisine ya da bilişsel davranışçı terapiye başvurabiliriz.

plavel logo
Plavel'ı Hemen İndirmek İçin Görsele Tıklayabilirsiniz!

Seyahatini Planlarken Plavel Yanında!

Stendhal (Floransa) sendromundan da anladığımız gibi seyahat etmek keyifli olduğu kadar stresli ve yorucu bir deneyim de olabiliyor. Uçak biletlerinden otel rezervasyonuna, nereleri gezeceğimizden hangi sırayla gezersek zamanımızı daha verimli kullanabileceğimize, seyahatimiz için nasıl bir bütçeye ihtiyaç duyduğumuzdan gittiğimiz yerin hangi lezzetlerini en iyi hangi mekanlarda deneyebileceğimize kadar bizim için kişiselleştirilmiş ve kapsamlı bir seyahat planı hazırlayan Plavel, seyahat planlamanın stresli yanlarını minimuma indiriyor. Bize ise yalnızca yeni yerler keşfedip yepyeni insanlarla tanışmanın keyfini sürmek kalıyor!

Bu ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için şimdi kendine Relate üyeliği hediye et! Hemen edindiğin bilgileri hayatına uygulamaya ve daha iyi hissetmeye başla.
RELATE'İ ÜCRETSİZ İNDİR

Diğer Blog Yazılarımız:

DİĞER YAZILAR