Relate İndir, İyi Hissetme Yolculuğuna Hemen Başla!

Dijital Demans Nedir? | Nasıl Önlenir?

Dijital Demans Nedir? | Nasıl Önlenir?

16/10/2023
Yazan:
Psikolog Alara Tanfer
Düzenleyen:
Psikolog Rengim Lal
Dijital Demans Nedir? | Nasıl Önlenir?

Hepimiz sosyal medyada gezinmek, e-postalarımızı kontrol etmek, not tutmak, cevabını aradığımız soruları Google’da aramak, hatta su içmek gibi temel alışkanlıklarımızı takip etmek için internete ve telefonlarımıza bağlı yaşıyoruz. Geniş bir perspektiften baktığımızda dijital araçlar yaşamımızı ne kadar da kolaylaştırıyor, değil mi? Fakat biraz daha yakından baktığımızda aşırı kullanımın bazı dezavantajları olduğunu da görüyoruz. Tıpkı dijital demans gibi! Peki dijital demans nedir? Nasıl olur? Bu konuda nasıl önlem alabiliriz? Gel, bu soruları birlikte yanıtlayalım.

Dijital Demans Nedir? 

Dijital demans, en başta akıllı telefonlar ve bilgisayarlar olmak üzere dijital cihazların aşırı kullanımı nedeniyle yaşanan bilişsel eksiklikler veya kayıplar olarak tanımlanıyor. “Demans” olarak adlandırılmasının nedeni demans gibi nörolojik hastalıklarda görülen kısa süreli hafızadaki bozulmaları içeriyor olması. Yani dijital demansın, dijital cihazların uzun süreli ve yoğun kullanımı nedeniyle ortaya çıkan bilişsel zorlukları ve eksiklikleri kapsayan şemsiye bir terim olduğunu söyleyebiliriz. 

Bu konu üzerinde yapılan araştırmalar dijital demansın kökeninde beyin plastisitesinde yani esnekliğinde yaşanan değişimlerin yer aldığını gösteriyor. Beyin esnekliği, beynin yaşam boyunca yeni sinirsel bağlantılar kurarak kendini yeniden organize etme kapasitesine verilen isim. Bu esneklik sayesinde yeni deneyimlere adapte olabiliyor, yeni bilgiler öğrenebiliyor hatta önemli yaralanmalardan sonra iyileşebiliyoruz. Fakat beyin esnekliği tıpkı bir kas gibi çalışıyor. Dijital araçları aşırı derecede kullandığımızda belirli bilişsel işlevleri daha az kullandığımız için bu sinirsel yollar zayıflayabiliyor. Örneğin, eskiden bir yere gitmek için adres veya rota ezberlememiz ya da bir haritada gideceğimiz yeri arayıp bulmamız gerekirken artık bu işi bizim yerimize GPS’ler yapıyor. Aynı şekilde, eskiden bilgiye ulaşmamız daha zor olduğu için bazı bilgileri ezberleme eforu gösterirken artık bir tıkla internetten ulaşabileceğimizi bildiğimiz bilgileri öğrenmek için eskisi kadar çaba harcamıyoruz. Bu gibi örnekler gösteriyor ki, dijital araçları ne kadar fazla kullanırsak belirli bilişsel becerilerimizin zayıflaması da o oranda hızlanıyor. 

Belirtileri nelerdir?

Dijital demansın ne olduğunu daha somut bir şekilde anlamak için belirtilerine bakabiliriz. Her klinik tabloda olduğu gibi semptomlar kişiden kişiye değişkenlik gösterse de en sık görülen dijital demans belirtilerini aşağıdaki gii sıralayabiliriz.

  • Eskiden kolayca hatırlanan isimleri, tarihleri, numaraları veya olaylara dair bazı ayrıntıları hatırlamakta güçlük çekmek
  • Görevlere veya aktivitelere konsantre olmakta güçlük geçmek veya bunları sık sık ara vermeden tamamlamakta zorlanmak (yani dikkat süresinin kısalması)
  • Beyin sisi adını verdiğimiz düşünme veya bilgileri zihnimizde işleme sırasında yaşanan bulanıklık hissi
  • Derinlemesine düşünme, analiz yapma veya yaratıcı eylemlerde bulunma becerilerinin azalması
  • Dijital bir cihazın yardımı olmadan günlük aktiviteleri yerine getirmekte zorlanmak, bu cihazlara bağımlılık yaşamak
  • Dijital cihazları sürekli ve aşırı kullanmaktan ötürü doğan boyun ve sırt ağrıları, göz sağlığında ve uyku düzeninde bozulmalar

Önleme yolları nelerdir?

Dijital demans belirtilerini incelerken böyle bir durumun günlük hayatımızı ne kadar sekteye uğratabileceğini gördük. Dijital cihazların aşırı kullanımının kısa vadeli etkilerini fark etmesek de uzun dönemde üzerimizde kalıcı ve önemli etkileri olduğu görülüyor. Fakat bu konuda çaresiz değiliz! Dijital cihaz kullanımımız hakkında farkındalık kazanarak ve bilişsel becerilerimizi kullanmamızı sağlayacak aktivitelere alan açarak dijital demanstan kendimizi koruyabiliriz. İşte atabileceğimiz başlıca adımlar:

  • Dijital detoks yapmak: Gün içerisinde tüm dijital cihazlarla bağlantımızı kesmek için belirli zamanlar ayırmak, kullanmadığımız bilişsel becerilerimizi aktifleştirmek için bize fırsat sunabiliyor.
  • Dijital tüketim bilinci kazanmak: Dijital araçlarla vakit geçirirken ve onlar hayatımızı kolaylaştırırken kullanımımız ve üstümüzdeki etkileri hakkında farkındalık kazanmamız zor olabiliyor. Böyle bir durumda farkındalığımızı artırmak adına dijital cihazları zorunluluktan mı yoksa alışkanlıktan veya keyif alma amacıyla mı kullandığımızı kendimize sormak bize yardımı olabiliyor.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapmak: Düzenli egzersiz, yalnızca vücudumuz ve fiziğimiz için değil beynimiz için de çok faydalı. Egzersizi günlük rutinimize dahil ederek hem dijital araçlardan uzak kalabileceğimiz bir alan yaratabilir hem de egzersizin bilişsel süreçlerimize katkısından faydalanabiliriz.
  • Beyni uyaran aktiviteler yapmak: Dijital araçların eskiden kullandığımız bazı bilişsel becerilerimizin yerini aldıklarının altını çizdik. Bu bağlamda bulmaca, puzzle, kutu oyunları veya okuma yapmak gibi aktiviteler daha az kullandığımız bu becerileri güçlendirmemize yardımcı olabiliyor. 
  • Farkındalık egzersizleri ve meditasyon yapmak: Bu tür aktiviteler konsantrasyon becerilerimizi güçlendirerek dijital araçlarla kaybettiğimiz dikkati yeniden kazanmamıza fırsat sağlayabiliyor. 
  • Sosyal etkileşimlere katılmak: Yüz yüze konuşmalar ve sosyal paylaşımlar beynimizin çeşitli bölümlerini uyararak aşırı dijital cihaz kullanımının etkilerini azaltabiliyor.

Dijital Demansın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Dijital araçların yaygın kullanımı ekranlara doğmuş yeni nesilleri daha fazla etkiliyor. Eğitim araçlarından eğlence platformlarına kadar, dijital cihazların çocukların günlük deneyimlerinin merkezinde olduklarını görüyoruz. Bu araçlar paha biçilmez öğrenme fırsatları sunsalar da aşırı kullanımın sonuçları, özellikle de dijital demans olgusu, henüz gelişmekte olan beyinleri üzerinde daha ciddi etkiler yaratabiliyor. 

Kısa Süreli Etkileri

  1. Dikkat süresinde azalma: Dijital oyunlar, hızla akan ve sürekli yüksek ritimde ilerleyen videolar gibi hızlı uyaranlara aşırı derecede maruz kalmak çocukların beyinlerinin sürekli uyarılmaya şartlanmalarına neden olabiliyor. Böylece sınıfta oturmak, okuma yapmak veya dış mekan aktivitelerine katılmak gibi daha yavaş tempolu eylemlere katılmakta güçlük çekebiliyorlar. 
  2. Fiziksel bozulmalar: Aşırı ekran süresi, ekranlardan yayılan mavi ışık nedeniyle çocuklarda göz yorgunluğuna, baş ağrısına ve hatta uyku bozukluğuna yol açabiliyor.
  3. Sosyal becerilerde azalma: Sürekli dijital araçlarla meşgul olan çocuklar önemli yüz yüze etkileşimleri kaçırabiliyorlar. Bu da sosyal becerilerin gecikmesine veya bozulmasına yol açabiliyor.
  4. Davranış Değişiklikleri: Aşırı kullanım durumunda, çocuğun cihazlara erişimi engellenirse bu durum sinirlilik gibi ruh hali değişimlerine ve hatta agresif davranışlara yol açabiliyor.
  5. Bilişsel becerilerde bozulma: Problem çözme veya eğlence için sürekli dijital araçlara güvenen çocuklarda eleştirel düşünme veya yaratıcı oyun gibi beceriler yaşıtlarına göre geride kalabiliyor. 

Uzun Vadede Etkileri

  1. Beyinde yapısal değişiklikler: Ekranlara kronik olarak maruz kalmak, özellikle bilişsel ve duygusal işleme ile ilgili alanlarda beynin yapısını ve işlevselliğini etkileyebiliyor. Bu durum, bilgiyi işleme veya duyguları yönetmekte zorluklara yol açabiliyor. 
  2. Akademik zorluklar: Azalan dikkat süresi ve bozulan bilişsel beceriler çocukların okulda zorluk çekmesine sebep olabiliyor, akademik performansı ve öğrenme kapasitelerini etkileyebiliyor.
  3. Sosyal zorluklar: Uzun süreli dijital cihaz bağımlılığı, çocukluk gibi çok kritik bir dönemde gelişen sosyal ilişki kurma ve sürdürme becerilerinde zorluklara neden olabiliyor. Bunun nedeni, sözel olmayan ipuçlarını, empatiyi ve diğer sosyal becerileri öğrenme fırsatlarının kaçırılması olarak gösteriliyor. 
  4. Fiziksel sağlıkta bozulmalar: Uzun süreli ekran süresi nedeniyle hareketsiz kalmak obezite gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ayrıca, cihazların önünde sürekli kambur durmaktan kaynaklanan duruşla ilgili sorunlar kas-iskelet sistemi bozukluklarına yol açabiliyor.

Dijital Demanstan Kurtulma Yolları

Dijital cihazlara olan bağlılığımız arttıkça bilişsel, sosyal ve fiziksel sorunlar yaşama konusunda risk altında olduğumuzu gördük. Bu bağlamda atabileceğimiz ilk adım dijital demansın varlığını ve etkilerini tanıyarak anlamak. Fakat daha da önemli olan, bu zararlı etkilere karşı koyabilecek veya aşırı kullanımın önüne geçebilecek stratejileri uygulamak. Peki bu konuda ne yapabiliriz? Cevabı aşağıda!

Dijital Sağlık İpuçları

  • Planlanmış ekran süreleri belirlemek: Her saat başı yalnızca 5-10 dakikalık bir mola vererek uzun süreli cihaz kullanımımıza düzenli bir ara verebiliriz. Böylece göz yorgunluğumuzu ve zihinsel yükümüzü hafifletebiliriz. 
  • 20-20-20 kuralını uygulamak: Her 20 dakikada bir, en az 20 saniye boyunca 20 metre uzaktaki bir objeye bakmak göz yorgunluğumuzu azaltmamıza yardımcı oluyor.
  • Gece modu kullanmak: Uyku düzenimizi bozabilen mavi ışığa maruz kalmayı azaltmak için akşamları cihazlarımızdaki “gece modu” veya “mavi ışık filtresi” özelliklerini kullanabiliriz. 
  • Dijital detoks günleri yapmak: Dijital cihazlardan kasıtlı ve bilinçli olarak uzak durduğumuz belirli günler veya saatler belirleyerek hem ekran kullanımımıza ara verebilir hem de mutluluğu başka aktivitelerde bulmak için kendimize şans verebiliriz.
  • Yüz yüze etkileşimlere öncelik vermek: Mümkün olduğunda daha derin bağlantılara sahip olabilmek ve bilişsel becerilerimizi kullanabilmek için dijital görüşmeler yerine yüz yüze buluşmaları tercih edebiliriz. 
  • İnternette bilinçli bir şekilde gezinmek: Dijital tüketimimiz hakkında farkındalık kazanarak sonsuz kaydırma yapmaktan kaçınabilir ve bunun yerine gerçekten ilgimizi çeken veya bize fayda sağlayan içeriklerle etkileşimde olabiliriz. 

Bu tür stratejileri günlük hayatımıza entegre ederek hem dijital demansla hem de diğer dijital risklerle baş edebilir, olumsuz etkilerinden kendimizi koruyabiliriz. Böylece dijital dünyadan güvenli bir şekilde faydalanarak olumlu yanlarıyla yaşamımızı zenginleştirebiliriz. Unutmayalım, amacımız teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak değil, onunla daha sağlıklı ve daha bilinçli bir ilişki geliştirmek. 

Eğer yaşamına bu tür stratejileri entegre etmekte veya sürdürülebilir kılmakta zorlanıyorsan endişelenme, #RelateYanında! Uygulamadaki “Sağlıklı Alışkanlıklar Edinmek” yolculuğuna çıkarak hem sağlıklı dijital rutinleri hem de hayalini kurduğun diğer alışkanlıkları yaşamına dahil edebilirsin!

Bu ve benzeri konularda daha fazla bilgi edinmek için şimdi kendine Relate üyeliği hediye et! Hemen edindiğin bilgileri hayatına uygulamaya ve daha iyi hissetmeye başla.
RELATE'İ ÜCRETSİZ İNDİR

Diğer Blog Yazılarımız:

DİĞER YAZILAR